26/05/2022 tarihinde, TBMM Başkanlığı’na, Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 40 maddeden oluşan 2/4471 Esas numaralı bir kanun teklifi sunulmuştur. Kanun teklifine, internetin popülerliği neticesinde diğer kitle iletişim araçlarını geride bırakması, internetin “sosyal medya” kavramını toplumsal yaşamın merkezine taşımış olması, internetin haber ve bilgiye erişimini kolaylaştırması, hızlı erişim ve geniş paylaşım kolaylığı sağlaması, ‘yalan haber ve dezenformasyon’ suçlarına elverişli ortam sunması gibi durumlar gerekçe olarak gösterilmiştir.

Söz konusu teklifin onaylanması halinde internet haber siteleri, 5187 sayılı Basın Kanunu kapsamına alınarak süreli yayın olarak değerlendirilecektir. Teklifte internet haber siteleri ile ilgili olarak süreli yayınlara benzer şekilde beyanname verilmesi, cezai ve hukuki sorumluluğu, düzeltme ve cevap hakkı, tabi olacakları yargılama usulü ve beyannamelerin verileceği mercii düzenlenmiştir.

Bununla birlikte, halihazırda Basın Kartı Yönetmeliği ile düzenlenen basın kartı uygulamasının Basın Kanunu’na eklenmesi planlanmıştır. Bu değişiklikle, internet haber siteleri çalışanlarının da basın kartı alabilmesi ve yine Basın Kanunu hükümlerine göre çalışmaları hedeflenmektedir.

Ek olarak, haber sitelerinin ticari bilgilerinin ve yer sağlayıcının bilgilerinin sitede açıkça yer alacak şekilde bulundurulmasının ve sitede yer alan içeriğin internette ilk kez sunulmaya başlandığı tarihin, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilmesinin zorunlu hale getirilmesi teklif edilmektedir. Böylece, içerikten doğacak sorumluluklar açısından tarih tespitinin mümkün hale getirilmesi amaçlanmaktadır.

Ayrıca, internet haber sitesinde yayınlanan içeriklerin iki yıl süreyle, soruşturma ve kovuşturma konusu ise sonuçlanana kadar muhafaza edilmesi düzenlenmiştir.

Teklifle, resmi ilanların yayınlanması düzenlemesine internet haber siteleri de dahil edilmektedir. Buna paralel olarak, farklı kanunlarda yer alan ve gazetelere ilişkin olan düzenlemelere “internet haber sitesi” ifadesi eklenmektedir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Barışına Karşı Suçlar” başlıklı beşinci bölümünde “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlığıyla müstakil bir suç tipi eklenmektedir. Paylaşımda bulunan kimsede özel kast, gerçeğe aykırı bilgi, özel nitelik ve eylemde elverişlilik şartları aranmaktadır. Suçun cezası olarak ise, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası teklif edilmektedir.

İnternet Kanunu olarak bilinen 5651 sayılı kanuna eklenecek madde ile Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarını, ilgili içerik veya yer sağlayıcının elektronik posta adreslerine bildirebileceği düzenlenmektedir.

Bununla birlikte, internet ortamındaki içeriklerle ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek katalog suçlara, devlet istihbaratı ile ilgili suçlar eklenmekte ve kararların verilmesi ile ilgili olarak yurt içinde-yurt dışında bulunan içerik ve yer sağlayıcıları arasındaki ayrım kaldırılmaktadır. Ayrıca içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya altı aya kadar reklam vermesi, yeni sözleşme kurulması ve buna ilişkin para transferi yapılması yasaklanabilecek; ayrıca karar yerine getirilene kadar internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması ilgili hakimlikten talep edilebilecektir.

Sosyal ağ sağlayıcılar ile ilgili olarak Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan sağlayıcıların temsilcilerinin Türk vatandaşı olma zorunluluğunun yanında Türkiye’de mukim olma şartı getirilmektedir.

Teklifin kanunlaşması halinde, Türkiye’den günlük erişimi on milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcılarının tüzel kişi temsilcilerinin sermaye şirketi şeklinde bir şube olması zorunlu olacaktır. Gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olacaktır. Ek olarak, katalog suçlarla ilgili talep edilen bilgilerin adli mercilere verilmemesi halinde internet bant genişliğinin yüzde doksan oranında daraltılması talep edilebilecektir. Çocuklara özgü hizmetlerin ayrıştırılması ayrıca düzenlenmektedir.

Son olarak, Türkiye’de belirli bir mevzuata tabi olmayan ve Over-The-Top (OTT) adı ile bilinen internet tabanlı hizmetler ile ilgili olarak 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nda değişiklik yapılarak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gerekli düzenlemelerin yapılmasının ve ilgili tedbirlerin alınmasının yolu açılmaktadır.

Yazarlar: Hatice Ekici Tağa, Sümeyye Uçar, Şevin Nural